Sürdürülebilirlik, Kurumsal Yönetim İlkelerine eklenmeden önce de bilinir ve özellikle profesyonellerce önerilir bir şirket hali idi. Ancak son yıllarda çok konuşulmaya başlanması, tamamen Kurumsallaşma ön koşulu kabulü ile yakından ilgilidir. Biz bu yazımızla, dilden dile dolaşan ve belli alanlarda fazlaca vurgulanan “sürdürülebilirlik” kavramının, asıl şirketiniz için hangi noktada olduğunu sizin görebilmeniz anlamında listelemeye çalıştık. Tüm paragraflar, evet /hayır şeklinde tarafınızca yanıtlayabileceğiniz basitliktedir.

CSC sizlere her “evet” iniz için NASIL?

Her “hayır” ınız için NEDEN? sorusunu soracak olan çözüm ortağınızdır.

Sizler, söz konusu soruları samimiyetle şirketiniz adınıza cevaplayarak yanıtlarınızı bize info aracılığı ile ulaştırmayı da seçebilirsiniz.

Soru; Şirketiniz, yeni jenerasyona devredilecek bir yapıya ulaştı mı?

Öncelikle en eski dönemlerden beri, bir işyeri sahibi babanın, çocuklarına hatta torunlarına işi devredebilmek hayallerini hepimiz biliriz. O tarihlerdeki bu devirsel zorlukları, şimdiki teknolojide pratikleştirmiş görsek dahi, bu tamamen bir yanılsamadır. Şirketin yeni gelecek olana hazırlığı, yeni gelecek olanın da şirkete hazırlığı, CSC bakış açımızla en hassas davrandığımız danışmanlık konumuz olan “Yeni jenerasyonun hazırlığı “projesidir. Tahmin edeceğiniz gibi artık, siz şirket kurucularının değerli tecrübelerini ve detaylı gözlemlerini, yeni jenerasyonun yapay zekaya kadar varan çok yönlü taraflarıyla buluşturmak emekçi bir geçiş projesidir. Doğru adayların seçimi, seçilmişlerin yetkinliklerinin ayrı ayrı tespiti, gerekli edinimler için mini workshopların kurulması, nitelik ve niceliklerin olgunlaşması ve daha pek çok konuyu kapsayan bu ilk ihtiyaç projesi, şirketinizi sürdürülebilir olmak için devredilir bir yapıya kavuşmakta ilk adımdır.

Soru; Şirketinizin, her geçen dönem, bir önceki dönemden çok daha rekabet gücünün artışına şahit oluyor musunuz?

Her sektöre ve her bir şirkete göre değişen farklı rekabet koşulları olsa da sizin şirketinizin hem kendi sektöründe hem de kendi kendiyle rekabet sınavını geçiyor olduğunu teyit etmek, sürdürülebilirlik açısından da son derece önemlidir. Sürdürülebilirlik, salt devamlılık gibi görünse de değişimi, devinimi, dönüşümü ve hatta kendi kendini alt edebilmeyi de kapsadığından, şirketler için her daim dinamik bir yapılaşmanın, rekabetle mücadelede başarılı bir şirkete evrilmesi mümkündür. O zaman şirketlerimizin rekabet gücü kontrolünü yapma alışkanlığımız oluştuğunda sürdürülebilirlik kavramına bir adım daha yaklaşmış oluruz, her dönem.

Soru; Marka Saygınlığı ve Marka Değerinde Artış sağlayan bir firma mısınız?

Bu soruyu Kurumsal Yönetim İlkeleri açısından bakarak, daha çok kurumsal firmaları ilgilendiriyor diye düşünmeden kendini analiz eden orta ölçekli şirketlerimiz, bazen semtin bazen caddenin bazen de bilinmiyor sanılan markalarının hiç tahmin edemeyeceğiniz liderliğinde sağlanabiliyor. Yani marka saygınlığı, kimi zaman bir aile şirketinin yıllarca sürdürülmüş ve başarılı saygınlıklarda bulunmuş olmasıyla da marka olabiliyor. Yine de marka değerliliği her daim marka saygınlığı paralelinde artarak devam ettiğinde, sizler, sürdürülebilir bir şirket çizgisinde yerini almış oluyorsunuz.

Soru; Yatırımcılar ve kredi kuruluşları açısından şirketiniz güvenilir mi? Finansal kuruluşlar ve paydaşlar açısından şirketiniz yüksek itibara erişmiş midir?

Bu iki soruyu size bir soru şeklinde yanıtlamayı düşündük, çünkü sonuçta güvenilir şirket ve yüksek itibarlı şirket kime hangi makama karşı olursa olsun evrenseldir ve ahlaki anlamda çok kıymetlidir. Şirketlerimizin sahipliğindeki kişi, özünde güvenilir ve yüksek itibarlı olmayı hak eder. Tabii ki bu saygın duruş, girilen her taahhüdün şirket koşullarına uygun olup olunmadığına dikkat ve özen gösterilmesiyle mümkündür. Üstelik risk yönetimi anlayışımız der ki; “idealize bir güvenilirlik ve yüksek itibar, şartlar bizi zorladığında dahi gerçekleştirilmemesi büyük risk taşıyan en temel konudur.” Tüm saygınlıkla faaliyet gösteren şirketler, titiz ve gerçekçi taahhütlerle güvenilir ve yüksek itibar içinde ilerler ve sürdürülebilirlikleri yüksek dozdadır. Bu anlamda alınan taahhütler ve verilen taahhütler, etkin ve zamanında olmak zorundadır.

Soru; Maliyetlerin düşmesi ve kurumsal performansta artış, şirketiniz için başarılan bir bütün mekanizma mıdır?

Eski düzendeki gibi, şirketlerin sadece gelir getirici ek konular yaratmakla kalıcı yükselişi sağlama alışkanlığını bırakalı çok oldu. Hatta sonraları konunun gelir kaynaklarını genişletmek kadar, giderler ve maliyet tarafında emek yoğun bir araştırma ve sentezleme uygulamasıyla bütün bir mekanizma halinde kurulması işi, bir vakte kadar yeterli olabilir haldeydi. Ancak son on yıllık deneyimlerimizde maliyetlerin hangi alternatiflerle düşürüleceği hangi etkin yapılarla kurumsal satışı hacmen olduğu kadar asıl adetsel olarak da yükseliş trendinde tutmanın çözüm olduğu durumlar artık yeni trend. Belki de artık maliyetlerin düşmeyeceği bilinerek, farklı çözümler geliştirilmemesi halinde, kurumsal performans arttı gözükse de karın olmayacağı varlıkları yeniden kurgulamak, şirket ömrü için de her zamankinden daha kıymetlidir. O sebeple bu tip nümerik sorularda, yanıtlarınızı bilhassa mevcut raporlamalarınıza dayandırarak rakamlarla konuşmak zamanıdır.

Soru; İş geliştirme fırsatlarında artış, şirketiniz için gerçekleşebilecek gelecek planlarınızda var mıdır?

Geçmiş yıllar performansında belki tek bir ürün, tek bir faaliyet konusunda yürütülen işler mevcuttu. Artık günümüzde “tek ürün /tek faaliyet durumu” geçerliliğini yitirmekte ve verimsizleşen şirketlerin ana zafiyeti olarak ortaya çıkmaktadır. Geçmiş son on yıllık performanslarda gelecek planı olarak ilave ürün ya da faaliyet konusu eklentisiyle planlama yapan ancak o planlamaya uygun hareket etmediği için hala gerçekleşmemiş hayalleri ile verimsizliğine çözüm bulamayan firmalar çok sayıdadır. Öyleyse, mevcut iş kollarınızın, çağımız dinamizmine uygunluğu, ek faaliyet ya da ürünlerin gerekliliği ya da gereksizliği öncesinde çok iyi analiz edilerek doğru yatırımların doğru zaman ve etkin içerikle yapılabilmesi de sürdürebilirliğin en önemli nitelikleri arasındadır.

Soru; Çalışan bağlılığında artış, her yıl artan ivmede midir?

Kurum kültürü oluşturabilmek, aidiyet duygusunun oluşabilmesi ve hatta sık personel değişiminin azaltılması konuları hep çok konuşulur ve irdelenir. Ancak sürdürülebilirlik adına oluşmuş olan beklentinin, çalışan bağlılığındaki süreklilik gösteren bir artış olarak somutlaştırılmış bir başarı ivmesi aradığı, somut bir gerçektir. Fiyat politikalarının bunca değişkenliği içinde, adil bir ücretlendirme, tüm başkaca fikirler zenginliğinde ailesel bir kurum çatısının oluşturulabilmesi ve bunun süreklilik arz eden tüm maddi imkanlardan bağımsız manevi bir birlikteliğe dayandırılması, uzun bir projelendirme konusudur. Çalışan bağımlılığı artışının, geçmiş yıllardaki gibi bir tek katsayıya dayandırılmadığı, kültürel, etik ve hatta farklı gruplaşmalarla farklı enerjilerin yaratılabildiği modern iş platformlarının kurulması hali ile sağlandığı şirketler, sürdürülebilirlikte bir adım önde kalmaktadırlar.

Soru; Yenilikçi faaliyetlerde artış, kolaylıkla proje bazlı yeni işler yaratabilme konularında şirketiniz önemsediğiniz yerde midir?

Sürdürülebilirliğin ilk sorusu yeni jenerasyonken, yenilikçi hatta değişimden öte keşfedilen yeni bir yolda çok farklı bir faaliyet yaratmak bir diğer sorudur. Bu olanak, her yeni dönem için dinamizm dolu bir ekibin, neredeyse hayat bulması zorunlu olan en önemli şartını da beraberinde getirir. Fikirler ve alternatif yeni faaliyetler, çağın gereği bu kadar canlı, heyecanlı iken, mevcut durağan yapının bu yolda dönüşebilmesi farklı bir süreç içermelidir. Paralel faaliyetler olabildiği gibi bambaşka bir iş kolunda da anılmak ve var olmak, yeni çağ için yeterli kalmayacak, o değişimde de sürdürülebilirlik aranan baş kriter olacaktır.

Soru; Çevre ve sosyal değerlerde başarılı sonuçlar üretebiliyor musunuz?

Günümüz farkındalığı gereği, orta ölçekli şirketler de kendi çaplarında pek çok sorumluluk projelerinde artık yer almaları gerektiğini biliyorlar. Kurumsal şirketlerin yüklendiği sorumlulukların benzer ya da paydaşları halinde yer alarak sadece maddi değeri değil manevi değeri olan bu projelerle, kendi aidiyetlerini de önce kendi bünyelerinde hissedebiliyor ve yaşatabiliyorlar. Sürdürülebilirliğin çıkış noktasında var olan dönüşüm, değerlendirme ve süreklilik gibi kavramların nesnel yönlerinden çok bütünleşik bir ruhani etki yarattığı bilinen bir gerçektir.

Soru; Pro-aktif ve etkin risk yönetimi düzeneğiniz kurulu durumda ve işlerliği yüksek midir?

Web sitemizde çok ayrıntılı Risk yönetimi projemizden bahsettiğimiz dikkatinizi çekecektir. Tüm ayrıntılarıyla sosyal medyada da paylaştığımız bu hizmetimizin, sürdürülebilirlikte şirketleriniz için olmazsa olmaz bir literatür bilgisi olduğu da gerçektir. Ancak burada size Risk yönetiminde sizin ve şirketinizin Pro aktif olabilmeyi başarıp başarmadığını düşündürmek istedik. Her koşulda ve her zaman risk yönetimi tespitlerine farkındalık sağlamak yüksek bir şirket alışkanlığını gerektirir. Pro aktif olmak ise risk yönetiminde kurulan düzeneğinin işlerliğinin yüksekliği ile ölçülebilir. Sürdürülebilir şirketlerin, sadece risk yönetimsiz değil de proaktif bir risk analizinin işlerliğiyle devam ettiği de bir gerçektir.

Sevgili şirket sahiplerimiz, hayat kadar şirketlerimiz açısından da farkındalığımızın her daim yüksek olmasına ihtiyacımız olduğundan, sürdürülebilirlik kriteri hakkında her türlü ihtiyacınızı bize check -up formumuz aracılığıyla iletebilirsiniz. EVET ‘lerinizin sizleri tatmin edici noktaya gelmesi ve HAYIR’ larınızın gerçek sebeplerini bulmak anlamında her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu tüm CSC kadrosu olarak her zamanki gibi yinelemek isteriz.

Bu yılın son bir aylık dönemi olan ARALIK; hepimiz için en yüksek performans ve verimlilikle geçsin, dileklerimizle.